Latin, Ermeni, Osmanlı: 18’inci yüzyıl boyunca Pera ve Galata’nın Katolik mimarisinde dönüşüm ve belirsizlik
Konstantinopolis’in Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra, Pera/Galata’nın Katolik cemaati sayı olarak azalma aşamasına girdi, buna paralel olarak kutsal mekanlarından çoğunu kaybetti. Direnme ve hayatta kalmak için mücadele etme, 16’ıncı ve 17’inci yüzyıllar boyunca bu cemaatin karakteristik özellikleri oldu, düşüş profilinin dip noktası Karaköy’de 1696’daki yangından hasar gören ve artık hayatta olmayan Yeni Valide Camisine dönüştürülen San Francesco kompleksinin kaybıdır. Bununla birlikte 18’inci yüzyıl göreceli olarak bir düzelme ve büyüme dönemini temsil eder, buna özellikle çok sayıda Osmanlı Ermenisinin katolik mezhebine dönmesi yol açmıştır. Propaganda Fide arşivlerinden alınan kanıtların gösterdiği gibi, 18’inci yüzyılın başlarıyla II. Mahmut’un yeni Katolik Ermeni “milletini” kesin olarak tanıdığı 1830 arasında, Katolik kutsal mekanları sayıca Latin Katoliklerden ve Avrupa kökenlilerden çok daha fazla olan Ermenilerin büyük çoğunluğu tarafından kullanıldı. Büyük kısmı halen Osmanlı tebası olan bu Ermeniler ancak yarı-gizli bir durumda Katolik olarak yaşayabiliyorlardı. Bu makale ayrıca bu özel durumun Pera ve Galata’nın dini mimarisinde nasıl yansıtıldığını, Latin ibadethanelerinin, dikkate değer Osmanlı özellikleri gösteren gizli-Ermeni mekanlarına dönüştürülmesini inceleyecektir.